24 Temmuz 2018 Salı

Ağustos yaklaşırken

   Bana Ağustos ayı hep hüzünlü gelmiştir. Bu ay eskiden, tatilin bittiğinin habercisi olurdu ve hüzünlenirdim . Bir yandan da umudu anımsatır (hala tatil devam ediyor) o ana kadar yapmak isteyip de yapmadığım şeyleri yapabilme fırsatımın olduğunun habercisi ..UMUT. 
Bir çok duyguyu içinde barındırırdı yani. 
   
   Hele şimdilerde bir de çocukluk anıları..
Kıymetini bilmek gerekir bazı şeylerin her an elinden kayıp yok olacak gibi kıymetini bilmek gerekir hem de .. 
    Ağustos ayıymış gibi, sanki son şansmış gibi kıymeti bilinmeli.. 

29 Eylül 2017 Cuma

Ölesin ölüm !

    "Ölesin ölüm" demişti bir gün sevdiğim.. Ne kadar güzel bir temenni düşünsenize.. Keşke ! 

     Ölmek üzerine düşündüğünüz oldu mu hiç ? Ben düşünürüm ara sıra .. Bu aralar ise fazlaca düşünür oldum. Ölmek, ölüm, kaybetmek..                        

     Düşünsene; karşında bir resim var ama resimdeki kişi ya da kişilerle yaş farkın gitgide azalıyor veya artıyor.          

    Sevdiğin insanlar gözünün önünde hızla yaşlanıyor ve senin bunun farkında olmana rağmen hiçbir önlem alamıyor olman.. ve bazı şeylerin gözünün önünde kayıp gidiiyor olması.. 

     Zaman; acımasız, zalim ve hatta kalleş ! 

10 Ağustos 2017 Perşembe

Çocuk Olmak

   Her şeyin değerini yitirdiği günümüzde anılar değerine değer katmaktadır.
Bir çocuğun hızlıca caddeye fırladığını gördüğünüz o an aklınıza gelen çocukluk anıları mesela..
   En hızlı koşucudur çocuklar; saf, narin, olduğu gibi koşarlar heyecanla umutla ışıkla koşarlar. Bırakın koşsunlar da zaten hırsızlar uğursuzlar tecavüzcüler değil çocuklar koşsun.. Umutla, ışıkla, mutlulukla .. 

14 Temmuz 2017 Cuma

Merhaba Yaz



         'Duydum çok üzüldüm başın sağ olsun! Evlenmişsin bir de öyle mi? Hayırlı olsun.' ile geçen koskaca bir kışın ardından..
 
           İnce belli bir bardakta soğumaya yüz tutmuş çay gibidir hayat..Gittikçe tadı kaçar pisleşir ve  içilemez bir hal alır. Her şey insanlar için evet ölüm, evlilik, hüzün, mutluluk, tatil,..
   
          Tatil demişken; hemen her şeyin değersizleştirildiği günümüzde değerli olan tek şey anılarımız kalmakta onlar da hafızamızın elverdiği ölçüde. Yarın bizi terketmeyeceğinin garantisini kimse veremez.  Bu sebeple, hazır havalar da güzelken kendinize bolca tatil anısı biriktirin yanınızdakilere bolca sarılın. Emin olun ki bir gün böyle günleri arayacaksanız.
       
         Biriktirdiğiniz anılarda naifliğe de bolca yer verin olur mu? Günümüzde neredeyse kimsenin kimseye tahammülü kalmamışken böyle radikal başlangıçlara ve değişimlere ihtiyaç var çünkü. Sonuçta bir yerden başlamak gerek, gerisi zaten kelebek etkisi..
      
     

24 Mayıs 2017 Çarşamba

Ben babamı özledim !

   Ben babamı özledim.. bir baba nasıl özlenir ki? 80 yaşındaki babasını kaybeden 50 yaşında olan amcanın özlemi gibi mi mesela? Susuzluk gibi bir şey mi acaba? Ya da karpuza duyulan özlem gibi mi? Güçlü kolları vardır babaların çünkü, karpuz taşıyabilir çünkü onlar..
10 yaşında babasını kaybetmiş bi oğlanın öxlemi nasıl olur peki? Ne zaman özler babasını? Kendisini babası gibi hissetmeye başladığı zaman mı yoksa? 
   " 'Uçak babama selam söyle' demiş şair.. ben şair değilim ki babamın oğluyum.." demez mi? 
   " Uçak beni babama götür !" ya da..

10 Ocak 2017 Salı

Duygu durum bozukluğu !




      Bu genç yaşıma rağmen insanlar hakkındaki düşüncelerimde yanılmıyor olmanın verdiği haz ile, günümüz sosyal kültüründe ' mükemmel! ' olarak nitelendirilebilecek kişilerin verdiği hayal kırıklığı arasındaki duygu durum bozukluğu...

   Bir gün herkesin öleceğini biliyor ve buna inanıyorsak; içimizde sinsice beslediğimiz öfke tohumlarını değil, ölüm sessizliği tohumlarını ekmemiz gerekmez mi ?

4 Ocak 2017 Çarşamba

Umut


       Evet belki çok klişe olacak hatta ' Of ya bu ne diyor? ' diye düşüneceksiniz ancak yazıma şöyle başlamak istiyorum. ' Umut nedir? '

     Umut; insanın içinde yaşadığı bir beklenti sürecidir. Mesele beklemek ya da beklemenin verdiği yıpranma değil esasında, mesele bekleme sürecinin yıpratmasından ziyade o yıpranmaya değecek sonucun elde edilip edilememesi beklentisidir temelinde. Bazen sen dersin ki; ' Amaan altı üstü şu veya bu..' ama öyle değil..Çünkü kişi o umut ile yaşıyorsa senin o hafife aldığın şey kişinin oksijeni suyudur adeta ve bunu senin değil kimsenin kişinin elinden almaya hakkı yoktur ve de olmamalıdır.

     Bu pek çok filme de konu olmuştur aslında. Bana göre bunu en iyi anlatanlardan bir tanesi de  John Wick'tir. Konusu çok basit klişe bir Amerikan filmi diyebilirsiniz belki ama orada çok önemli bir şey vardı benim gördüğüm.. Umudu alınmış bir insan. Umut bir insanın afyonudur ve ona  her şeyi yaptırabilir ve de yapabilir, Özetle öldürür de sevindirir de.

      Ayrıca umut öyle bir kavramdır ki kimisi ' Bir umuttu yaşatan insanı.. ' derken kimisi de ' Umut bütün kötülüklerin anasıdır çünkü işkenceyi uzatır ' demiştir. Bu durum da bence umut ve umutsuzlukla alakalı bir şeydir. Yaşayan her insanın bir umudu bir beklentisi vardır aslında bu yadsınamaz bir gerçektir ve de olması gereken de budur. Kimisinin umudu para kimisinin kariyer kimisinin ise sadece sağlıktır.

      Kişi her nerede ne yapıyorsa yapsın umudunu asla yitirmemelidir çünkü umudunu yitirmiş bir kişinin penceresiz bir evden, çiçeksiz bir bahçeden, okyanussuz bir balıktan farkı yoktur.